Önceki dönem
Yargıtay içtihatlarına göre eşlere takılan her türü ziynet eşyası, cinsine veya
kime takıldığına bakılmaksızın kadına ait sayılmakta idi.
Ancak Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu’nun 04.03.2020 tarihli 2017/3-1040 E. 2020/240 K. Sayılı
içtihadı ile görüş değişikliğine gidilmiştir. Buna göre kadına takılan takılar
kadına, erkeğe takılan kadına özgü takılar (Örn: bilezik, küpe, kolye,
bileklik) yine kadına, erkeğe takılan kadına özgü olmayan takılar ise (Örn:
gram, çeyrek, yarım, tam altın vb.) erkeğe ait sayılacaktır.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu’nun 04.03.2020
tarihli, 2017/3-1040 E. 2020/240 K. Sayılı içtihadında özetle: “… Ziynet;
altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından
takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara
2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada
verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın
kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi
takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir (Sağıroğlu,
M.Ş.: Ziynet Davaları, İstanbul 2013, s.3).
Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya
bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi
eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel
malı niteliğini kazanır.
…Bu
açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, kadına
özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik eşler arasında aksine bir
anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim
tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve
artık onun kişisel malı niteliğini kazanır…” denilmiştir.
Eşlerden
hangisine takıldığı ispat edilemeyen veya çanta, sandık gibi bir eşya
içerisinde toplanan, kadına özgü olmayan
takıların ise -aksine bir delil veya anlaşma yoksa- eşlerin paylı
mülkiyetinde olduğu, yani bu takılar üzerinde ½ oranında hak sahibi oldukları
kabul edilmektedir.
Bu
konu hakkında Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 24.09.2020 tarihli 2020/949 E.
2020/5378 K. sayılı içtihadında özetle: “…Somut olayda, varlığı
ispatlanan tel bilezik ve işlenmiş bilezikler kadına özgü ziynet
eşyası niteliğinde olup, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel
bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa
olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir. Ancak
varlığı ispatlanan gremse, reşat, tam, yarım, çeyrek, gram altınlar ise kadına
özgü ziynet eşyası niteliğinde olmayıp, hangi eşe ait olduğu ispat edilememesi
halinde onların eşlerin paylı mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekir…” denilmiştir.
Özetle; güncel
Yargıtay içtihatları doğrultusunda, kadına takılan ziynet eşyaları kadının,
erkeğe takılan ancak kadına özgü olan ziynet eşyaları yine kadının, erkeğe
takılan diğer ziynet eşyaları erkeğin, hangi
eşe takıldığı ispat edilmeyen ziynet eşyaları ise tarafların paylı mülkiyetinde
sayılmaktadır.
Av. Furkan Talip
KOÇ
Kaynakça:
-Yargıtay HGK 04.03.2020
tarihli 2017/3-1040 E. 2020/240 K. Sayılı içtihadı
-Yargıtay 8. HD.
24.09.2020 tarihli 2020/949 E. 2020/5378 K. Sayılı içtihadı